Dum dum dum

Heyecanlıyım! Yatağımda yüzüstü uzanmış deli gibi yağan yağmurun ağaçlar arasındaki hışırtısını, çatıdaki tıpırtısını dinliyorum, kalbim de eşlik ediyor. Dum..Dum..Dum..

20150811_090440
Hindiba pansiyonun bungalovlarının huzuru!

Elifin anlattığı bir hikayeyi anımsıyorum, kalp her atışında temizledipi kanın yüzde yirmibeşini kendisine alırmış, her hareketimizde kendimizi beslemek kalbimizi onurlandırırmış. Dum..Dum..Dum.. Kendini beslemeyen kalp organları besleyemezmiş ki.. Dum..Dum..Dum..

Nereden çıkıp geldin sen hikaye? Ne güzel ettin, hiç yoktun aklımda! Aklımda bu seneme tam da hayallerimdeki gibi girmiş olmamdan bahsetmem vardı. Önce ilk kez toplu bir destek çağrısına çıkmam, ellerim terleyip yüzüm kızarsa da iki ayağım üzerinde durup doğumgünümde kendime destek istemem ile sınırlarımın esnediğini söyleyektim. Dum..Dum..Dum.. Kalbim bilirmiş meğer.

20150809_161233

Sonra çocukluğumdan beri olan en heyecanlı çünkü en süpriz partiyi bana çaktırmadan organize eden (biraz çakmaya başlamış olsam da) hayatımın iki güzel başağı, uzaklardan dahi bana gökkuşaklı pastalar yollayan kır çiçeğim ve partimin iki (yaz çocuğu olarak doğumgünüm hep başkalarının tatillerime denk geldiğinden :)) konuğu ile ne kadar havalara uçtuğumu anlatacaktım. Anlatmış kadar oldum diyeyim. DUM..DUM..DUM..

20150809_181059
Evet! Bir pusulam oldu hep yolumu bulabileyim diye! Rengarenk kalemlerim, kitap ayracım ve süpriz yumurtalarım oldu! Aşk dolu böreklerim, gökkuşaklı pastam!

Bugün ise doğanın ortasındayım,penceremden yağmur akıyor, çarşaflar beyaz, gök gri, ağaçlar nemli, ben heyecanlı.. Öyle güzel sözler ve dileklerle uyudum, uyandım ki! Varlığınoza şükürler olsun canım ailem, dostlarım, kardeşlerim! Sizi çoook seviyorum. Ve kendimi dee! İyi ki doğdum..dum..dum..dum.. Kendi şarkılarımızı söylemeye cesaret ettiğimiz bir yıl olsun!

Unutursam hatırlat

gokkusagı tavanUzakmış, yakınmış, mesafeymiş, paraymış, yolmuş.. Geçtiğimiz 4 senedir bir uzak bir yakın oldum.. 25 kuruş hesabı yaptığım da oldu, 2 günlük etkinliğe kazancımın yarısını verdiğim de.. Yollarda oldum, benim olmayan evlerde kaldım, hem de aslında ne yolcuydum ne göçebe.. Arayıp sormadığım, aranıp sorulmadığım zamanlar oldu, çokluktan da teklikten de bunaldım ara ara..

Bunca zaman içinde artık anladım ki dostluklar, topluluklar, çemberler için bu kavramlar önemsiz! Bana gelen “nasıl yaşarsın, hasta olursan ne yaparsın, şimdi iyi de 60ına gelince ne olacak, çocuğun olunca güvence istersin” yorumlarını izninizle rafa kaldırıyorum. Bugün bugünü kurtarsın, yarını yarın düşünürüm. Nasıl ki bugün hissettiğim güveni 5 sene önce hayal dahi edemezdim, 5 sene sonre ne olacağını öngörmemi beklemeyin benden :)

Unutursam hatırlatın bana e mi dostlar, güveni, sevgiyi, birlikteliği.. Varlığınıza, yokluğunuza, ilhamlarınıza, cesaretlendirmelerinize, yüreklendirmelerinize, şüphelerinize.. AŞK OLSUN <3